Çevreye Duyarlı İş Modelleri Yükseliyor

Çevreye Duyarlı İş Modelleri Yükseliyor: Kendi Cihazını Getir
Günümüzde iş dünyası çeşitli faktörlerden dolayı hızlı bir şekilde değişime uğruyor. İş biçimleri, çalışma şartları, imkanlar ve şartlar da bu değişikliklerden payını alıyor. Ama artık durumlar yalnızca verimliliği ve kârı değil, tüm iş dünyası üzerinde yaşadığımız gezegeni de düşünmek zorunda. İklim krizi, sürdürülebilirlik ve karbon ayak izi gibi kavramlar artık sadece çevrecilerin değil, iş dünyasının da öncelikleri arasında. Özellikle dijitalleşmenin hız kazandığı sektörlerde, şirketlerin üretim-tüketim zincirindeki çevresel etkileri dikkatle izleniyor.
İş dünyasının önemle izlediği konulardan biri de elektronik atıklar. Birleşmiş milletlerin 2024 raporuna göre küresel e-atık üretimi 2023’te 59,4 milyon tona ulaştı. Bu rakamın, yıllık %2,6 artış oranıyla, 2030’a kadar 74,7 milyon tonu geçmesi bekleniyor. Şirketler, donanımların yenilenmesi sırasında geri dönüşüm, yeniden kullanım ve döngüsel ekonomi mekanizmalarına her geçen gün daha fazla yatırım yapıyor. Ancak 2023 itibarıyla üretilen toplam e-atığın yalnızca %22’si resmi geri dönüşüm sistemlerine dahil edilebildi.
Geleneksel çalışma modellerinde, ofis ortamları çalışan başına ilave bir cihaz ihtiyacı doğurarak elektronik atık hacmini artırıyor. İnsanlar evlerinde kişisel cihazlara sahip olurken, ofis için ayrı laptoplar, masaüstü bilgisayarlar veya çevre birimleri kullanıyorlar. Bu durum, cihazların kullanım oranlarının düşmesine ve toplam elektronik ekipman stokunun gereksiz şekilde büyümesine yol açıyor. GreenBiz’in 2023’de yaptığı araştırmaya göre, kurumsal cihazların ortalama kullanım verimliliği %40’ın altında kalıyor. Tüm bu veriler, iş dünyasının çevresel etkilerini azaltmak için yalnızca strateji değil, aynı zamanda sorumluluk da geliştirmesi gerektiğini açıkça ortaya koyuyor.
Gig Ekonomi: Kendi Cihazınla Güvenli Çalış
Gig ekonomi, sabit bir işverene bağlı kalmaksızın proje bazlı, esnek ve bağımsız çalışma esasına dayanan bir ekonomik model. Bu modelde kişiler, geleneksel anlamda bir kuruma bağlı çalışan olmak yerine, kendi uzmanlık alanlarında hizmet veren bağımsız profesyoneller olarak faaliyet gösterir. Genellikle kendi adına kayıtlı bir şahıs şirketiyle çalışır ve hizmetlerini kendi tercih ettikleri çalışma alanlarında, kendi ekipmanlarını kullanarak sunarlar.
Bu çalışma modeli içerisinde yer alan bir profesyonel, aynı anda birden fazla işverene kendi donanımları ile, Gig platformlarının sağladığı güvenli dijital ortamlar üzerinden hizmet verebiliyor. Bu çalışma felsefesine “BYOD – Bring Your Own Device” deniyor. Yapılan araştırmalara göre, geleneksel çalışma modeline kıyasla, şirketler her çalışan için kurumsal cihaz sağlamak yerine BYOD modeline geçtiklerinde cihaz ihtiyacı %30’a kadar azalabiliyor.
Bu düşüş bizler için oldukça önemli çünkü bilgisayarlar yalnızca fiziksel ömürlerini tamamladıkları için değil, yazılım gereksinimlerinin hızla artması nedeniyle de değiştirilmek zorunda kalıyor. İşletim sistemlerinin yeni sürümleri ve güvenlik yamaları cihazları birkaç yıl içinde yetersiz hale getiriyor. Örneğin, Windows 10’dan Windows 11’e geçiş sürecinde minimum sistem gereksinimleri %40 oranında arttı. Modern antivirüs yazılımlarının 2020’ye kıyasla ortalama %70 daha fazla sistem kaynağı kullandığı biliniyor. Bu durum, cihazı kullanmasalar dahi işletmeler ve bireyler için kaçınılmaz bir cihaz yenileme döngüsü yaratıyor. Ortalama bir dizüstü bilgisayar 3 ila 5 yıl arasında kullanılmasalar dahi değiştiriliyor. Bu nedenle BYOD ile birlikte %30 daha az bilgisayar satın alınması, hem bilgisayar üretimi sırasında harcanan kaynaklar hem de üretilen karbon açısından, ayrıca elektronik atıkların azaltılması bakımından oldukça kıymetli bir kazanım sağlıyor. Bu yüzden ‘Bring Your Own Device’ modelinin zaman içerisinde yaygınlaşacağından ve belki de geleceğin ta kendisi olcağından bahsedebiliriz. Yazımızın devamında BYOD hakkında daha detaylı bilgileri inceliyoruz!
BYOD Modeli Küresel Ölçekte Yükselişte
BYOD modeli yukarıda da bahsettiğimiz gibi esnek çalışma düzenlerinin ve dijital dönüşümün bir parçası olarak dünya genelinde giderek daha fazla benimseniyor. Bu sistem yalnızca çalışanlara esneklik değil, oldukça ciddi oranda maliyet avantajı da sağlıyor. Şirketler, bu uygulama sayesinde çalışan başına yılda yaklaşık 400–600 USD arası tasarruf edebiliyor; bu rakam yalnızca bilgisayar donanımı ve bakım giderlerinden kaynaklanıyor. Kendi laptopunu kullanan çalışanlar haftada ortalama 94 dakika daha verimli çalışıyor.
2024’de Webtribunal ve KBV araştırmalarına göre ABD’de içinde Microsoft ve Amazon’nun da olduğu büyük şirketlerin %42’si çalışanlarının kişisel laptoplarını resmi olarak iş amaçlı kullanmasına izin veriyor. Özellikle teknoloji, eğitim ve finans sektörlerinde bu oran daha da yüksek. Almanya’da çalışanlarının %45’i kendi laptoplarını iş için kullanıyor. Birleşik Krallık’ta ise özellikle finans ve hukuk sektörlerinde BYOD kullanım oranı %50’nin üzerinde. Fransa’da, özellikle KOBİ’lerde BYOD laptop uygulamaları %35 seviyesine ulaştı. Cisco, bu trendi desteklemek için Avrupa’da bir finansal hizmetler şirketi ile iş birliği yaparak, şirketin farklı cihazları tanımlamasını ve güvenliğini sağlamasını kolaylaştıran bir BYOD ağ altyapısı kurdu. Kısacası dünya çevreye duyarlı iş modelleri çevresinde şekilleniyor, peki yaz siz?
Güvenli mi Değil mi; BYOD ile Güvenlik Nasıl Sağlanır?
Çalışanların kendi cihazlarını kullanması, esneklik ve verimlilik sağlasa da beraberinde bazı güvenlik risklerini de getirir. Şirket verilerinin korunması için öncelikle güçlü bir veri güvenliği politikası oluşturulmalıdır. Mobil Cihaz Yönetimi (MDM) çözümleri, cihazların uzaktan yönetilmesine, kaybolma veya çalınma durumunda veri silinmesine ve uygulama erişimlerinin kontrol altına alınmasına olanak tanır. Ayrıca, ağ erişimi için çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA), VPN kullanımı ve şifreli bağlantılar gibi önlemler alınmalıdır. Çalışan cihazlarında güncel antivirüs yazılımları ve güvenlik yamalarının bulunması da kritik önem taşır. En önemlisi ise şirketlerin BYOD politikalarını net şekilde tanımlayıp çalışanları bu konuda bilgilendirmesidir. Böylece özgürlük ile güvenlik dengesi sağlanabilir.
Türkiye'den Bir Örnek: Champs Teknoloji
Türkiye’de gig ekonominin önde gelen temsilcilerinden biri olan Champs Teknoloji, BYOD dönüşümüne liderlik ediyor. Champs Teknoloji, geleneksel işveren-çalışan ilişkisini Gig ekonominin doğasına uygun olarak yeniden yorumluyor. Şirketin birlikte çalıştığı 40.000’den fazla bağımsız profesyonel, kendi işine sahip bireyler olarak, kendi evlerinden, kendi bilgisayarları ve ofis ekipmanları ile hizmet veriyor.
Bu yapıda işin tamamı dijital ortamda yürütülüyor: ofis yok, şirket donanımı yok, yüksek karbon salımı yok. Bu model, hem esnekliği destekliyor hem de çevresel sürdürülebilirliği mümkün kılıyor. Champs Teknoloji’nin 40.000 profesyonel üyesi göz önüne alındığında, Champs’in BYOD modelinin 10-12 bin dizüstü bilgisayarın israf edilmesinin önüne geçtiği tahmin ediliyor. Bu hem üretim sürecinde 3.5 milyon ton CO₂ karbon salınımının engellendiği hem de elektronik atığın azaldığı anlamına geliyor.
Champs bu modelin başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için güvenlik, veri yönetimi ve çalışan eğitimi konularında da stratejik adımlar atıyor. Yüksek güvenlikli dijital platformlar kullanıyor ve bu platformların güvenliğini düzenli olarak bağımsız denetimlere tabi tutuyor.
Giderek artan çevresel kaygılar ve sürdürülebilirlik odaklı iş modelleri, BYOD gibi yenilikçi yaklaşımları iş dünyası için daha cazip hale getiriyor. Hem karbon ayak izini azaltmak hem de maliyetleri optimize etmek isteyen kurumlar için BYOD, sadece bir teknoloji tercihi değil, aynı zamanda çevresel sorumluluğun bir göstergesi haline geliyor.
Kaynakça:
- The Global E-waste Monitor 2024, United Nations Institute for Training and Research (UNITAR)
- Global E-waste Statistics Partnership, 2024
- Ellen MacArthur Foundation, Circularity Gap Report 2024
- GreenBiz, 2022 ve 2023
- Microsoft Minimum System Requirements, 2023
- TechRadar, 2024
- AV-Comparatives Performance Test, 2024
- Statista, 2024
- Webtribunal BYOD Trends, 2024
- KBV Research, 2024
- Jumpcloud, 2023
- Carbon Trust